Doğal eserlerde ilgi arttı… En çok o eserler tercih edildi
DÜZCE – Koronavirüs salgını ile birlikte doğal eserlere olan talepte adeta patlama yaşandı. Salgının azalsa bile, bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen vatandaşların doğal eserlere olan ilgisi azalmadı. Salgın periyodu ve sonrasında ise en çok arı eserleri tercih edildi.
Koronavirüs salgını ile birlikte doğal eserlere artan talep, kesimde adeta patlamanın yaşanmasına sebep oldu. Pandeminin azalması ile birlikte doğal eserlere olan ilgi ise azalmadı. Düzce Üniversitesi tarafından Arı Mucizesi markasıyla dünyaya pazarlanan propolis ile bal, propolis içeren zeytinyağlı kudret narı en çok tercih edilen eserler oldu.
“Ülkemizde süratle yaygınlaşıyor”
Pandeminin bittiğini, doğal eserlere ilginin ise bitmediğini hatırlatan Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Arı Mucizesi Akademisi üyesi Prof. Dr. Halil İbrahim Uğraş, “Doğal eserlere olan ilgi bitmeyecekte. Zira insanlığın varoluşundan beri doğal eserler hayatımızda. Çağdaş bilimin gelişmesi ile birlikte doğal eserler, hak ettiği yere gelmesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığımızın liderliğinde bu çeşit çalışmalar ülkemizde süratle yaygınlaşıyor. Bu hoş ve sevindirici bir haber. Yapılan bilimsel çalışmalar, bu cins eserlerde standardize ve kaliteli eserlerin gelişmesine, yeni cins eserlerin gelişmesine ön ayak oluyor. Bu ülkemiz açısından sevinilecek bir durum. Bu topraklar çok bereketli. Toprağın üzerine baktığımızda bize çok bildiri veriyor. Kekik, adaçayı üzere doğal eserlerde, bunların üretiminde dünyada başkanıyız. Pandemi doğal eserlerin kullanımını arttırdı. Bağışıklık güçlendirici olması hasebi ile artış oldu. Doğal eserlerin insanlığa yardım noktası, bağışıklık sistemini harekete geçirmek. Bu hususta insanlara dayanak olmak” tabirlerini kullandı.
“Bal üretiminde birinci 5 içerisindeyiz fakat propolis üretiminde geri sıralardayız”
Türkiye’nin bal üretiminde dünyada birinci 5 içerisinde yer aldığını, lakin propolis üretiminde geri sıralarda bulunduğunu belirten Uğraş, “Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, bu hususta kaliteli ve standardize eserlerin kullanılması. Öteki konuda, mümkün olduğunca hekim teklifiyle kullanılmalı. Bir sağlık çalışanının önerisi ile kullanmaları gerekiyor. Zira sistemsiz kullanım, çok kullanım, yanlış kullanım doğal eserlerden elde edilecek faydayı aksine çevirebilir. Sağlık konusunda bu konuya dikkat edilmesi gerekiyor. Bal üretiminde birinci 5 içerisindeyiz lakin propolis üretiminde geri sıralardayız. Meğer ki propolis çok değerli antimikrobiyal bir casus. Bağışıklık güçlendirici olduğuna daire yaptığımız araştırmalarda da bunun gerçek olduğuna dair bir çok literatür mevcut. Bu husus artık su götürmez bir gerçek. ‘Propolis her kaygıya devadır’ dememek lazım. Yapılan bilimsel araştırmalar ışığında, hangi hedef için uygun ise ona uygun standardize eseri kullanmak gerekiyor. Propolisin ışığında, aslında doğal eserler günümüz dünyasında, çok daha büyük değer kazanacak. Sentetik katkılar, plastik katkılar, plastik ambalajlar, kanserojen tesiri sebebi ile çok fazla dikkat çekiyor. Günlük hayatta kullandığımız eserlerde mikroplastik kalıntıları, sentetik koruyucuların kullanılması ile bir arada gelen hastalıklar, doğal eserlere ilgiyi biraz daha arttırdı. Olması gereken de buydu. Bağışıklık güçlendirmenin yanında propolis, kekik, ada çayı üzere, bunlardan elde edilen yağlar ile eksratların antimikrobiyal özellikleri sebebi ile, doğal koruyuculuk göstermesi son derece doğal. Gelecekte bu cins eserlerin besinlere hami olarak katılmasında sentetik koruyuculara olan muhtaçlığın daha da azalacağı inancındayım” halinde konuştu.
İhlas Haber Ajansı / Enes Bektaş – Sağlık
News
